Çalışan anne olan kadınların bazı ortak kaygıları olduğunun farkındayız. Bu konuya da biraz değinelim istedik.
Çalışan anne olmak temelde bir sorun gibi görünüyor. Çoğu kadın için bebeğinden ayrı olmak, ona güvendiği bir aile büyüğünün bakıyor olması bebeği için gereken ilgiyi gösterememesi anlamına geliyor. İş hayatına geri döndükten sonra her dakika bebeğinizle vakit geçiremeyecek olmanız gayet normal. Peki, bu durum sandığınız kadar üzücü mü?
Çok Değil, Kaliteli Vakit Geçirmek
Elbette yaşam şartları pek kolay değil. Her geçen gün koşulları biraz daha zor hale getiren ekonomik dalgalanmalar, çağın ritmine göre değişen ihtiyaçlar, gelen zamlar… Pek çok aile için tek bir yetişkin bireyin çalışarak geçimin sağlanması mümkün olamıyor. Bu yüzden de hem anne hem de babanın çalışması gerekiyor.
Hamilelik dönemi boyunca doktorun izin verdiği noktaya kadar annenin çalışması mümkün. Doğum olduktan sonra ise işe geri dönmesi gerekiyor. Elbette bebeğin sütten kesilmemiş olması halinde yapılabilecekler de artık mevcut. Yine de çalışan annelerin aklındaki tek soru bu değil; bebekleriyle yeterince vakit geçiremiyor olmak daha çok akıllarına takılıyor.
Siz de çalışıyor ve günün büyük bir kısmını çocuğunuzdan ayrı geçiriyor olabilirsiniz. Ancak bu durumun sizi karamsarlığa sürüklenmesine gerek yok. Dikkat etmeniz gereken asıl nokta çocuğunuzla ne kadar çok vakit geçirdiğiniz değil, ne kadar kaliteli vakit geçirdiğiniz oluyor. Sürekli onun yanında olmak, anne olarak kendinizi biteviye çocuğunuza adamanız onunla sağlıklı bir iletişim kuracağınız anlamına gelmiyor.
Yapılmış birçok araştırmadan dahi çıkan ortak sonuca bakıldığında bebek doğduktan sonra onun bakımı ile ilgilenen kişi anne, anneanne, babaanne ve hatta bakıcı bile olsa temel şart belli: Bebek ile sevgi dolu bir iletişimin kurulması gerekliliği. Bu yüzden de çalışan anne olmak onunla az vakit geçirmek anlamına gelse bile sevgi dolu ve kaliteli bir zaman dilimini paylaşmanın önünde engel değil.
Hayatınızın Bir Bütün Olduğunu Unutmayın
Yaşam tek bir şeyden ibaret olmuyor, olamıyor. Anne olduğunuzda bebeğinizi her şeyden çok sevebilirsiniz ancak yine de başka meşguliyetleriniz, sorumluluklarınız ve istekleriniz olacaktır. Olmalıdır da…
Bebeğiniz ilk doğduğu anda onun soluk alışından bile ihtiyaçlarını anlayacak kadar çok vakit geçirir ve onunla iletişim kurarsınız. Bu durum da gayet normaldir. Zaten bu sürece hem sizin hem bebeğinizin ihtiyacı oluyor. Bu süreç boyunca onunla olan iletişiminiz de gelişiyor.
Ancak bir zaman sonra zihniniz diğer meşguliyetlerle ilgili olarak da size sinyal gönderecektir. Eşinizle ilgilenmek, arkadaşlarınızla görüşmek, bir süre yalnız kalmak, rahatça dinlenmek, hobilerinizle ilgilenmek gibi yaşamınızın pek çok diğer parçası aktive olacaktır. Bu da en az bebeğinize odaklanmanız kadar sağlıklı bir süreçtir.
Tüm bu uğraşlarınıza ve diğer sorumluluklarınıza da yer açmak bebeğinizi yalnız bırakmak anlamına gelmez. Aksine, bebeğinizin yaşama hazırlanmasının bir diğer aşamasını oluşturur. Onun bir birey olarak yaşamın dinamiğini, sorumluluklarını kavraması için ilk adımdır denilebilir.
“Bebeğin anneden ayrılabilmesi, ayrışabilmesi, dış dünyayı keşfedebilmesi ve bireyselleşebilmesi için çok önemli bir aşamadır. Bu noktada bebeğin yeni gelişen becerilerinin desteklenmesi, anne dışında var olan dış dünyayı keşfedebilmesi ve tanıyabilmesi için cesaretlenmesi, anneden ayrışabilmesine yardımcı olunması psikolojik gelişimi açısından kritik bir önem taşır.” – Uzman Klinik Psikoloğu Merve Büyükkucak
Çalışmayı Depresif Bir Çerçevede Değerlendirmeyin
Çalışan anne olmak bir mecburiyet olsa da bunu bir vicdan meselesi haline getirmeyin. Başta da dediğimiz gibi çok vakit geçirmektense kaliteli vakit geçirmeniz daha önemli. Bebeğinizin yanında olamadığınız saatlerin hepsini onunla kaliteli bir şekilde vakit geçireceğiniz yarım saatle bile telafi edebilirsiniz.
Onunla birlikte olduğunuz anda yalnızca onunla ilgilenmek, oynamak, ona kitap okumak, onunla konuşmak kesinlikle hem anne hem de çocuk için çok daha faydalı oluyor. Çalışıyor olmak sizin için de çok daha faydalı üstelik. Bütün gün evde olduğunuzda yalnızca bebeğinizle ilgilenebilecek olsanız bile bu sizin depresif bir ruh haline girebilmenize de sebep olabilir.
Araştırmalar evde oturup yalnızca bebeği ile ilgilenen annelerin çalışan annelere göre çok daha depresif olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca yine ev hanımı olan annelerin çocukları ile daha az ilgilendiğini de gösteriyor. Bunun sebebinin ise çalışan annelerin birçok sorumluluğu olduğu için zamanı planlamakta ve değerlendirmekte çok daha iyi olmalarından kaynaklandığı düşünülüyor.
Sevgiyi Tatmalı, Sınırları Bilmeli
Çalışan anne olmak yetersiz kaldığınız düşüncesine ve çocuğunuzu istediği her şeyi elde etmeye alıştırmanıza sebep olabilir. “Hayır” kelimesini bilmeden büyüyen bir çocuğun da dış dünyayı sağlıklı bir şekilde değerlendirmesini bekleyemezsiniz.
Siz çalışıyor olabilirsiniz. Bu yüzden çocuğunuzla az vakit geçiriyor olabilirsiniz. Bu durum yine de onun istediği her şeyi elde edebileceği anlamına gelmemeli. “Hayır” denilmeden, istekleri için sabretmeyi öğrenmeden büyüyen çocukların gelecekte okula adapte olmaları ya da iş dünyasında başarı elde etmeleri daha zordur. Çünkü her istediğini yapmış olan annesinin dışında kalan dünyada kimse her şeyi onun ayakları altına sermeyecektir.
“Suçluluk duygusuyla hiçbir kayıp yaşatılmamaya çalışılan bu çocuklar her istediklerinin gerçek olduğu gerçek dışı bir yaşam yaşamaya başlarlar ki ev dışında çeşitli kısıtlamaların olduğu ve bu kısıtlamalar ile kuralların tutarlı bir şekilde uygulandığı ortamlar bu çocuklar için bir kabus haline dönüşebilir.” – Uzman Klinik Psikoloğu Merve Büyükkucak
Kendinizi çocuğunuza adamak istemeniz, sürekli onun yanında olmak istemeniz elbette anlaşılabilir bir şeydir. Bununla birlikte bir hayatınız olduğunu, kendinize de iyi bakmanız gerektiğini unutmamalısınız. Çünkü siz kendinizi mutsuz hissettiğiniz sürece çocuğunuzla da sağlıklı bir ilişki kurabilmeniz mümkün olmayacaktır.
Çalışan Anne İçin Devlet Desteklerini de Unutmayın
Birçok anne çocuğunun gereken ilgi ve bakımdan mahrum kalmaması için çalışma yaşamına tümden son verebiliyor. Ancak yukarıda da bahsettiğimiz gibi aslında çalışmak sizi diri tutacaktır ve yalnızca kendinizi çocuğunuza adamak düşüncesi ile işten ayrılmak sandığınız kadar iyi gelmeyebilir.
Bunun yerine evde bakıcı desteği ile bebeğiniz için uygun bir aday arayışına girebilirsiniz. Alanında uzman birinin bebeğiniz ile ilgilenmesi sizin de içinizi rahat ettirecektir. Böylelikle aile büyüklerinizden destek alamadığınız ya da onlara çok fazla yüklenmek istemediğiniz noktada bu krizi bir uzman ile çözüme ulaştırabilirsiniz.
Çalışan anneye devlet desteği son yılların en önemli konu başlıklarından biri oldu. Devletin bu desteği vermesi için gerekli olan bazı şartlar da bulunmuyor değil. Kısa bir araştırma ile bu şartları karşılayıp karşılamadığınızı görebilir ve bebeğiniz için bir bakıcı da tutabilirsiniz.
Son olarak, aklınızdaki tüm kaygıları doktorunuzla ya da başka bir uzmanla da görüşebilirsiniz. Çocuk sahibi olmak hayatınızda ciddi değişiklikler getirecektir ancak yaşamınızı tümden elinizden almayacaktır. Unutmayın ki onun da en fazla ihtiyacı olan şey sizin sevginiz… 🙂