Normal doğum dendiği zaman aklınıza “Anormali ne ki?” gibi bir soru gelebilir. Anormali olduğunu söylemiyoruz ama “doğal doğum”u hatırlatmak istiyoruz.
Normal doğum dendiği zaman akla gelen belli başlı şeyler: anne adayının anestezi tercih etmemesi, bebeğin herhangi bir problem yaşamadan dünyaya gelmesi vs. Bununla birlikte tamamen doğal bir doğum sürecinden bahsedeceksek en küçük bir medikal müdahalenin de olmadığı doğumlardan bahsetmiş oluruz. Normal doğum ile doğal doğum arasındaki ince çizgi de buradan geçiyor.
Doğal Doğum Nedir?
Aklınıza gelen tüm medikal müdahaleleri unutun; ağrı kesiciler, suni sancı, epidural, epizyotomi gibi tüm tıbbi müdahalelerden arınmış olan doğuma “Doğal Doğum” deniliyor. İlk etapta bu tip bir doğum size korkutucu görünebilir. Ancak insanlığın ilk yıllarından itibaren aslında bu tip tıbbi müdahalelerin olmadığı sayısız doğumun yapıldığını da rahatlıkla söyleyebiliriz.
Normal doğum bir çeşit geriye dönüş halinde son yılların gündeminde bulunuyor. Gelişmiş Avrupa ülkelerinde birçok kadının da tercihi olmuş durumda. Sezaryen doğumlara göre de çok fazla teşvik ediliyor. Uzmanların desteklediği bu yöntem hala sezaryen yönteminin önüne geçmiş gibi görünmese bile birçok kadının bu şekilde bilinçlendirilmesi ile ilgili çalışmalar da devam ediyor.
Doğal Doğumda Farklı Yöntemler
Normal doğum yapanların doğum süreci birtakım tıbbi müdahalelerle desteklenir. Ancak doğal doğum için, temelde, doğumu yönetecek olan bir ebenin olması ve anne adayının sevdiği insanlarla aynı ortamda bulunarak destek alması söz konusudur.
Tarihsel sürece bakıldığı zaman normal doğum yapanların sayısında azalma olmasının bir sebebi de kentleşmedir. Habitatından sürekli olarak kopan ve kentleşmeyle beraber daha konservatif hayatlar yaşayan insanoğlunun tüm alışkanlıklarının değiştiği düşünülürse bu durum da normaldir. Ancak bu durumun daha sağlıklı olduğu anlamına gelmiyor.
Doğal doğum sonunda bebeğin annenin kucağına kordonu bile kesilmeden verilmesi, ilk ten temaslarını hemen yaşamalarını sağlıyor. Bu durum da anne ve bebek arasındaki iletişimi çok büyük oranda güçlendiriyor.
“WHO (Dünya Sağlık Örgütü) yaptığı bir araştırmaya göre, anne ve bebek arasında doğumdan hemen sonra kurulan ten temasıyla, bebeklerin daha az ağladığı, anne ile bebeğin etkileşiminin daha iyi olduğu ve bunun da annenin bebeğini başarılı bir şekilde emzirmesine yardım ettiği bulunmuştur.”
Dolayısıyla bu doğal doğumu savunan birçok uzman da farklı yöntemler önermiş bulunuyor;
Lamaze Yöntemi
Lamaze Yöntemi’ne göre yapılan doğal doğum, Rus bilimcilerin Fransa’da verdikleri bir kongrede anlattıkları “Psikoprofilaksi” adındaki tekniğe dayanır. Bu teknik göre olağan dışı davranış biçimlerini önlemek için psikolojik yöntemler kullanılarak koruma yöntemini ifade eder. Tekniğin anlatıldığı konferansa katılan Fransız doktor Fernand Lamaze ise konuyla çok alakadar olmuş ve bunu doğuma uyarlamıştır.
Lamaze Yöntemi normal doğum yüzünden kaynaklanan korkunun ve stresin önüne geçmeyi hedefleyen bir yöntem gelişmiştir. Bu yönteme göre anne adayı hamilelik süresinde doğumla ilgili olarak eğitilir ve bilgilendirilir. Ayrıca travay süresince ve doğum sırasında desteklenir. Solunum egzersizlerini de kapsayan bu yöntem anne adayının doğuma konsantre olmasını sağlar.
Anne adayı hangi kasın nasıl ve ne zaman çalışması gerektiğini bildiği için kasılmalarını kontrol eder. Normal doğum yüzünden kaynaklanan ağrı, acı gibi stres faktörlerinin önüne bilinçlendirme ile geçilir. Doğum bir uzmanın gözleminde gerçekleşecek olsa da hayati bir durum söz konusu olmadığı süre tıbbi müdahale içermez.
“DSÖ’nün 1999 yılında yaptığı bir çalışma sonrasında, Lamaze felsefesinin doğuma götüren altı uygulaması kabul edilmiş, doğuma eşlik eden ekibe kanıt temelli uygulamalar olarak kullanmaları önerilmiştir. Bu öneriler;
- Doğum kendi başlamalıdır.
- Annelere doğum boyunca hareket özgürlüğü verilmelidir.
- Doğum yapan kadınlara duygusal ve fiziksel destek verilmelidir.
- Doğum eylemi boyunca rutin müdahalelerden kaçınılmalıdır.
- Doğumda doğal ve aktif ıkınma teknikleri tercih edilmelidir.
- Doğumdan sonra anne ve bebeği bir arada tutulmalıdır ve emzirme için limitsiz imkân tanınmalıdır.”
Lamaze Yöntemi, bugün bizim ülkemizde de hala çok sık başvurulan yöntemlerden biridir.
Dick Read Yöntemi
Normal doğum yapanların bilincine yerleşmiş olan korku duygusundan anne adayının arındırılması esasına dayanır. Korkunun giderilmesi ile rahat ve sağlıklı bir doğum gerçekleştirmenin imkanı savunulur. Dr. Grantly Dick Read için korku gerilime ve gerilim de ağrıya sebep olmaktadır. Bu yüzden anne adayının korkudan arındırılması gerekir.
Bu yönteme göre; korkunun bedende yaratacağı gerilim doğum sırasında bebeğin çıkması aşamasında bir direnç gösterilmesine sebep olur. Bu yüzden de anne adayının eğitimle ve fiziksel ya da ruhsal alıştırmalarla korkudan arındırılması doğal doğum yapmak için sahip olduğu anatomik ve fizyolojik gücü de serbest bırakması anlamına gelir.
Leboyer Yöntemi
Leboyer Yöntemi’nde ise anne adayı kadar bebeğin de doğumda travmatik bir etkiye maruz kalmaması hedeflenir. Bu yönteme göre medikal bir ortam ve müdahalelerin bebeği olumsuz etkileyebileceği ihtimali üzerinde durulur.
Doğumhanedeki yüksek ve parlak ışıklar, doğum sırasındaki gürültü, bebeğin poposunun nefes alması için tokatlanması ve kordonun kesilmesi Leboyer’e göre bebeği olumsuz etkilediği için bunları terk edip bebeğin acı ve travmasının azaltılması gerektiğini söyler.
Bradley Yöntemi
Normal doğum sırasında da birçok kadın eş desteğini alıyor. Bradley Yöntemi’nde ise doğal doğum yapmak isteyen bir anne adayı için kullanılacak medikal müdahalelerin yerine eş desteği konuluyor. 1965 yılında kaleme aldığı Eş Koçluğunda Doğum kitabında da eşlerin koçluk yapmasının ve solunum tekniklerinin doğumu kolaylaştırdığını yazmıştır.
Eş desteğinin yanı sıra normal doğum yapanların korktuğu acı ve ağrının doğumu etkilemesi için sessiz ve karanlık bir ortamın daha ideal olduğunu da belirtmiştir. Yalnızlığın da doğumu daha kolay hale getirdiğini söyleyen Bradley Yöntemi’nde anne adayı uyuyor gibi görünse de aslında derin bir zihinsel rahatlık durumundadır.
Odent Yöntemi
Michel Odent doğuma etki eden kriterlerin yeniden ele alınması gerektiğini savunurken doğal doğumla ilgili olarak da bu özel deneyimin sonuna kadar yaşanması gerektiğini söylüyor. Odent’e göre doğum çok özel bir deneyim ve çiftler de bunu birlikte yaşamalıdır.
“Doğmak mikroorganizmalarla tanışmak demek. Bir bebeğin bunlar ile ne şekilde tanıştığı gelecekteki sağlığı açısından belirleyici bir etkendir.” Michel Odent
Doğum şekillerinin emzirmenin kalitesini ve süresini etkiliyor olduğunu artık bilimsel olarak bildiğimize de vurgu yapan Odent’in yönteminde, doğumun içgüdüsel bir olay olarak gerçekleşmesi ve doğal fizyolojik sürecin bozulmaması esas alınır.
Normal doğum yapanların acı ve stresten arınarak daha sağlıklı ve rahat bir doğum geçirmelerinin imkanını gösteren bu yöntemler sizin de doğum yapma kararınıza etki edebilir.
Hatta bir de alternatif doğum yöntemlerine göz atmak isterseniz, onu da hemen okuyabilirsiniz. 🙂